Trafik Uygulamaları Vatandaşı Bunaltmamalı
Abdulkadir AY - Köşe Yazısı
Son günlerde memlekette araba kullanmaya korkar hale geldik. Özellikle Aksaray Organize Sanayi yolunda trafik öylesine arttı ki, neredeyse her köşe başında bir uygulama, her caddede bir radar görmek mümkün. Elbette trafik polisleri görevini yapıyor; onların amacı kazaları önlemek, hız yapanları tespit etmek. Buna kimsenin diyeceği yok. Ancak iş biraz dozunu aştı gibi.
Ne kırmızı ışıkta geçiyoruz, ne drift yapıyoruz, ama her solukta bir uygulamayla karşılaşıyoruz. Bazen aynı cadde üzerinde birkaç farklı noktada radar konumlandırılıyor. Bu durumda normal hızda seyreden araç bile, farkında olmadan sistemin ağına takılabiliyor. Özellikle sanayiye giden işçilerin ve esnafın araçları neredeyse her gün bir denetime denk geliyor.
Vatandaş olarak şunu söylemek istiyorum: Trafikte düzen olsun, herkes kurallara uysun, bunda hemfikiriz. Ama aynı bölgede art arda yapılan kontroller, iyi niyetli sürücüleri bile yorar hale geldi. Gün aşırı yapılacak uygulamalar hem caydırıcılığı korur hem de şehirde yaşayan insanı bunaltmaz.
Bazı çevrelerde “devletin paraya ihtiyacı var, o yüzden radarlar çoğaldı” gibi söylentiler dolaşıyor. Buna kesinlikle katılmıyorum. Devletimiz böyle şeylere tenezzül etmez, polisimiz de görevini hakkıyla yapıyor. Benim söylemek istediğim, uygulamaların daha planlı ve orantılı yapılması gerektiği.
Bazen trafik memurları kırmızı ışıklarda trafiği yönlendiriyor, o zaman şehir nefes alıyor. Bu yaklaşım, vatandaşa güven veriyor. Çünkü halk, cezadan değil, adaletli ve anlayışlı denetimden yanadır.
Şehrimiz büyüyor, sanayimiz gelişiyor; bu çok güzel. Ancak bu gelişmeyle birlikte denetim sisteminin de insan odaklı olması gerekiyor. Her sabah kalktığımızda yeni bir trafik cezası görmek istemiyoruz. Çünkü artık para cezası değil, “psikolojik baskı” altında araç kullanır hale geldik.
Biraz anlayış, biraz planlama… Hem trafiği rahatlatır hem de vatandaşı huzurlu kılar.













Yorumlar