Devlete Sözüm Geçmiyor!
Devlet dediğimiz kurum, vatandaşın huzurunu, güvenliğini, sağlığını ve ekonomisini koruyan büyük bir çatı olmalıdır.
Devlet ile vatandaş arasında köprü vazifesi görmek de yöneticilerin asli görevidir.
Bizim şehrimiz için Belisırma, yıllardır önemli bir turistik merkezdi. Belki farkına varmadık ama kırk yıl boyunca burada bir yemek kültürü oluştu. Milyonlarca insana hizmetler sunuldu, Irmak üzerine yapılan düzenlemelerle muazzam bir çevre güzelliği ortaya çıktı. Belisırma, doğanın içinde ulaştırılabilir bir turistik cazibe merkezi olmuştu.
Ancak bir otel yangını ve sel felaketinin ardından gelen “ruhsatsız yerler kapatılacak” talimatı ile bütün o birikim bir anda yok edildi.
Elbette bu karar, hukuki açıdan normal görülebilir.
Fakat devletin, yıkarken aynı zamanda telafi etmesi gerekmez miydi? Yukarı kısımlara yapılmaya çalışılan seyirlik bir mekân fikri güzel olsa da, halk arasında şu gerçek bilinir: Aksaray’da tarla üzerinde kurulan işletmeler ancak belli şartlarla işler hâle gelebiliyor. Ya içkili yada gazino tarzı olur Yoksa sürdürülebilir olmuyor. Bunun örneğini daha önce Ihlara Vadisi’nin girişinde görmüştük. Yeşil vadi diye mekan işletme olmuştu konsülmatrislerden kurtulmak için yol yükselerek çözüm olmuştu
Benim derdim ise Belisırma’da geçmişte oluşan mutfak kültürünün tamamen yok edilmemesi.
Burada 250 kişinin ekmek kapısı vardı. Çoluğunun çocuğunun geleceği bu hizmetlere bağlıydı. Bugünse onlar unutuldu. Umutsuzluk hakim
Geçmişte, AFAD İl Müdürü iken Cezmi Türkmen Bey'den dinlemiştim: Belisırma’yı ruhsatlandırmaya yönelik bir proje yapılmış. Doğal taşlarla doğaya uyumlu bir yükselti tasarlanmış. Gelen DSİ yetkilileri ve Konya’daki kurul üyeleri bu projeyi çok beğenmiş, hatta “Onay verebiliriz” demişler. Vermişler
O proje bugün hâlâ arşivlerde var. Konya’daki Tabiat Varlıkları kurulundan üst düzey bir yetkili 3002 numaralı dosya olarak kayıtlarda durduğunu bana söyledi.
Ancak ne hikmetse Aksaray’daki yetkililer “Bizde öyle bir dosya yok” demekle yetiniyor.
Tabiat varlıkları Kuruldaki üst düzey yetkiliye Dosyayı bana yada muhtara verebilirmisiniz diyorum,, yok Bize DSİ 'den geldiği için onlara verebiliriz dediler DSİ bölge dahil bizde böyle dosya yok diyorlar, 302 nolu kararın dosya nosunu istemeye mecalleri yok Aksaray onlara göre Taşra DSİ bölge müdürü sekreterine görüşme talebim 1 ay oldu dönülmedi
Bir üst yazı ile 3002 nolu geçen proje istense kuruldan neyse verecekler ama sesimizi duyuramıyoruz
Güzelyurt Kaymakamlığı’nda bulunduğu söylenen dosya için de kapılar çaldım, yanıt alamadım.
Özel idareye imara gittim, orada da farklı bahanelerle önüme duvar örüldü. Devletin bütün kurumları, bu konuda âdeta kör, sağır ve dilsiz hâle geliyor.
Oysa mesele basit: Eğer bu proje hayata geçirilirse, Belisırma’nın eski kültürü yeniden canlanacak, hem turizme hem ekonomiye katkı sağlanacak. İnsanların yıllardır verdiği emek boşa gitmeyecek.
Ben gazeteci olarak bu konunun takipçisiyim.
Bazen şartlar o kadar zorlaşıyor ki “devlete sözüm geçmiyor” diye söylenmek geliyor içimden . Ama yine de devletimizin güçlü olduğuna, bir gün bu meselenin çözülerek Belisırma’ya ruhsatlı ve kalıcı bir eser kazandırılacağına inanıyorum. Belki bugünkü şartlar şanssız bir döneme denk geldi.
Ancak şimdi yada ileride bir yiğit Vali bu işi çözerse, ölümsüz bir eseri memlekete bırakmış olacaktır.
Belisırma’yı yok saymak, şehrimizin turizmine vurulmuş en büyük darbedir. Zoru başarmak gerekiyorsa, devletimizin bunu da yapacağına gücünde vardır kudretide diye inanıyorum.
Yorumlar