Gözden kaçırmayın
Biraz Sükûnet, Biraz Vicdan: İbrahim Kılıçer’in Ardından
EĞİTİM BİR SEN GENEL SEKRETERİ ve
GENEL BAŞKAN VEKİLİ TALAT YAVUZ SERT KONUŞTU
Çok değerli basit mensupları, kıymetli arkadaşlarım.
Bugün Eskil İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Kılıçerin ve Vefatı üzerine hem destek hem de taziye amaçlı buradayız.
Ben burada yaşanan süreci biz anlamaya çalışıyoruz.
Yani eğitimciler olarak şiddette uğradığımız oluyor Türkiyenin bir çok yerinde.
Ama burada yaşadığımız olayın nasıl bir olay olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
Onlarca, yüzlerce örneğiyle karşılaşıyoruz.
Hangi gerekçe, hangi süreç acaba ilçe Eğitim Müdürümüzü, bir eğitim yöneticisini, başarılı bir bürokratı hayattan kopardı.
Bizim bildiğimiz literatürde başarı ödüllendirilir.
İlçeye öğrencilerin çoğulukla gittiği, çoğulukla gittiği bir kütüphane kazandıran, ne gibi zorluklarla eğitim kütüphanesi kazandıran bir ilçemiz Eğitim ürünü taltif edilmesi gerektir...
bu süreç nasıl buraya geldi?
Bunu anlamaya çalışıyoruz. Bu kadar kolay olmamalı diye düşünüyoruz biz. Yani bu kadar kolay olmamalı.
Görevde Böyle değişiklikler olabilir. Bunların bir usulü vardır, yolu vardır, yöntemi vardır.
Bunu asla biz unutmayacağız.
Burada yaşanan olayı iki güldür takip ediyoruz. Gerekten bütün girişimlerde de, bu bakanlık nezdinde takip ediyoruz burada o kitabıları.
Ben buradan bütün yetkilileri göreve davet ediyorum.
Özellikle hukuki boyutunda, adliyede, adli süreçlerde bizim bütün hukuk bilimimizde daha önce ilçe başkanlığımızı yapmış, ilçeye hizmet eden arkadaşımızın bundan sonraki süreçleri de savcılık ve adli süreçlerde takipçi olacağız.
Bütün yetkililerin, siyasetin, ülkenin sadece Anadolunun bir ilçesinde olmuş bir olay gibi bu olayı görmemeleri gerekiyor.
Buradan bir sistem sorumlusu, bir ders almak gerekiyor.
Ben bu noktada Milli Eğitim Bakanlığının buradaki yaşananları görmesi gerektiğini, yerel yönetimlerle bürokrasinin ilişkilerinde hangi arızaların olduğunu, bu sürecin buraya nasıl geldiğini incelemek gerektiğini düşünüyorum.
Şunu ısrarla söylüyorum. Birçok hassasiyeti gözeterek bırakalım herkes işini yapsın.
Bırakalım herkes işini yapsın.
Özellikle bunu ben buradan belirtmek istiyorum.
Biz eğitimciler olarak, eğitim yöneticileri olarak ömrünü bu işe adamış, devlet toplum ve eğitim liderleri olarak Türkiyenin birçok yerinde hatta dünyadaki gelişmeleri takip eden eğitimciler olarak yerel yöneticilerimizi, belediye başkanlarımızı eğitime hizmet ederken görmek istiyoruz.
Okullarda okulların birçok ihtiyacını karşılanması ortasında yaptıkları destek konularında gündeme gelmeden istiyoruz.
Bugün okulların ihtiyaçları okul müdürlerinin üzerinde yürüyor.
Eğitim yöneticilerinin üzerinde yürüyor. Yeni eğitim materyalleri kazandırdıkları zaman gündem olmalarını istiyoruz.
Burada Eskil ilçemizde yaşanan kütüphaneyi restorana döndüren bir faaliyet üzerinden almak istemiyoruz,
Böyle görmek istemiyoruz.
Başarıyı ödüllendirmelerini istiyoruz.
Bir öğrencimizin, başarılı olmuş bir öğrencimizin, bir öğretmenimizin, bir idarecimizin, bir bürokratımızı onu takdir ederken görmek istiyoruz.
Buradaki yaşanan olay, sıradan bir olay olmadığını bütün Türkiye biliyor.
Basının buradaki olayı inceleme şeklinde işleme şeklinde bazı özensiz basını bunu da not ettik sendika olarak. "Görevden alındığı için intihar etti" diye çok ağır ve bizim acımızı daha da başka yere götüren manşetler gördük.
Görev değişikliği bizim son derece makul karşıladığımız bir durum.
Ben buradan sormak istiyorum.
Bu süreçte kimlerin katkısı varsa belediye başkanı başta olmak üzere sormak istiyorum.
Yani Kasım ayındayız Önümüzde Öğretmenler Günü var.
Ne diyeceksiniz eğitimcilere?
Yani öğretmenlerin bu olay üzerine Eskil'de ki öğretmen arkadaşlarımızın, eğitimcilerin öğretmenler gününde ne diyeceksiniz, ne söyleyeceksin, nasıl kutlayacaksınız?
Program yapacak mısınız?
Tekrar sormak istiyorum. Yani buradaki kütüphane restoran olarak kalacak mı? Yani bunu aslına kütüphaneye döndürecek misiniz?
Tekrar sormak istiyorum. Yani okulları ziyaret edecek misiniz bundan sonra? Önemli günlerde okulları gidip ziyaret edecek misiniz?
Öğretmen arkadaşlarımız huzuruna karşısına çıkacak mısınız?
Bu öğretmen arkadaşımız, ilerci arkadaşımızın, İlçe Milli Eğitim Müdürü Merhum İbrahim Kılıçer kardeşimizin ailesine, çocuklarına bundan sonrasıyla ilgili bir imkan tanımayı düşünüyor musunuz?
Ben sormak istiyorum belediye başkanımıza.
Bu olay üzerinden oldu bittiye mi gelecek? Burada kapanacak mı? Bu şehrin eğitimine bundan sonra hangi imkanları sunmak istiyorsunuz?
Ne yapacaksınız eğitim adına?
Nasıl yapacaksınız?
Merak ediyoruz. Bunları kamuoyu adına. Bir milyon yüz bin Üyesi olan Memur Sendikası adına buradan eğitim bir sen genel sekreteri olarak soruyorum.
Bu ilçenin eğitimcilerine hangi hizmetinizde okunacak, nasıl yapacaksınız?
Yine vicdan azabı duyuyor musunuz?
Yani keşke böyle yapmasaydım diye vicdan azabı duyuyor musun diye soruyorum.
Yani bir insanın, gencecik ömründe sürekli başarılı olmuş bir insanın bu şekilde hayatına son verecek sürecin herhangi bir tarafında bir katkınız ve vebaliniz var mı ve vicdan azabı duyuyor musunuz diye sormak istiyorum.
Değerli arkadaşlar, değerli basın mensupları, söylediğim gibi biz sendik olarak, eğitim insan olarak bu sürecin takipçisi olacağız.
Onun için buradayız. Taziye çadırımıza uğradık. İçimli Eğitim Müdürlüğümüzü ziyaret ettik.
İbrahim Kılıçer Hocamıza, değerli Milli eğitim müdürümüze Allahtan rahmet diliyorum.
Çocuklarına, ailesine, yakınlarına, eskideki bütün eğitimcilere, sendikamıza temsilcilerimize ben sağlıklı ömür diliyorum.
Türkiyede eğitime şiddetin azaltılmaya çalışıldığı bir dönemde Anadoluda bütün değerleri kuşanmış Anadolumuzun bütün insanlığı besleyen değerleriyle öne çıkmış Anadolumuzda bu işlerin çok daha özenle yürütülmesi gerektiğini ve diyalog yolunun doğru seçilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Eğitimciler dolu insanlardır.
Eğitimciler ülkenin geleceğini kuran insanlardır.
Eğitimciler sıradan bürokratlar gibi bugün sizi göreve getirdim yarın buradan alıyorum diyeceğiniz insanlar değildir.
Eğitimciler bu ülkenin duygusal insanlardır.
Doğru yaklaşması gereken insanlardır.
Siyasetin oyuncağı olacak insanlar değillerdir.
Hele hele başarılı olmuş arkadaşlarımızın böyle işte keyfi uygulamalarla ben istemiyorum.
Neye göre istemiyorsunuz?
Bunu asla kabul etmiyorum.
Takip edeceğiz. Tekrar burada katılan arkadaşlarımıza, bu acıyı paylaşan arkadaşlarımıza, Cumhurbaşkanımıza ve sendikacı yöneticilere arkadaşlarımıza burada arkadaşlarımızı yalnız bırakmadığı için teşekkür ediyorum.
Sizlere de geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Sağ olun, varolun .


.jpg)








Yorumlar
Yorum Yap