Gözden kaçırmayın
Aksaray TSO, Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısını GerçekleştirdiOSB Genişlerken Küçük Esnafın Sanayide Yeri ve Aksaray’ın Yeni Dönemi
Yorum ; Abdulkadir Ay
Aksaray Organize Sanayi Bölgesi bugün 1, 2, 3 derken 5. genişleme sahasını konuşur hale geldi. Bu, şehrimiz için büyük bir gurur. Ancak bu gelişmeleri sadece ekonomik değil, sosyolojik açıdan da okumakta fayda var. Çünkü sanayinin büyümesi kadar, bu büyümenin kimleri kapsadığı da çok önemli.
Bugün Aksaray Organize Sanayi Bölgesi genişlerken, küçük esnafın bu süreçte geri planda kaldığını görüyoruz. Oysa Aksaray’ın üretim gücünü ayakta tutan, kentin ticaret damarlarını besleyen bu küçük esnaf kesimi, sanayiye entegre olma fırsatını fazlasıyla hak ediyor. Bunun için önerilen “orta ölçekli sanayi alanı” ya da diğer adıyla “kuluçka modeli”, şehrimiz için son derece değerli bir fikir.
Bu modelle, 1000 metrekare civarında küçük işletmelere yer verilmesi, başarılı olanların zamanla büyük sanayiciye dönüşmesini sağlar. Aksaray bunu başarabilecek potansiyele sahip bir şehir. Gerekirse 6. bir bölge bu anlayışla planlanabilir. Böylece hem sanayide sıkışan küçük işletmeler nefes alır hem de istihdam çeşitliliği artar.
Ancak büyümenin önündeki en büyük engellerden biri bugün personel bulma sıkıntısı. Birçok işyeri, özellikle nitelikli eleman eksikliği nedeniyle üretimini aksatıyor. Tekstil sanayisinin Mısır’a taşınması Aksaray’a büyük darbe vurdu. Şu anda piyasada kaynak ustası, boya ustası gibi mesleklerde ciddi açıklar var.
Bu noktada sanayiye eleman yetiştirmesi beklenen meslek liseleri devreye girmeli. Ne yazık ki Aksaray Organize Sanayi içinde bulunan okulların müfredatı kaynak, metal veya otomasyon alanı yerine temizlik ürünleri ve deterjan üretimi gibi alanlara kaydırılmış durumda. Oysa sanayinin gerçek ihtiyacı, el becerisi yüksek, üretim tecrübesi olan ara eleman yetiştirmek.
Diğer yandan, Aksaray’da asgari ücretle çalışan sanayi işçilerinin ulaşım sorunu da giderek büyüyor. TOKİ’de oturan bir işçi, sabah organizeye gelmek ve akşam evine dönmek için iki minibüs değiştiriyor. Yani kazandığı maaşın önemli bir kısmı ulaşım masraflarına gidiyor. Bu da birçok çalışanın Aksaray’dan ayrılmasına, iş gücü sirkülasyonunun artmasına neden oluyor.
Bu duruma çözüm olarak, organize sanayiye yakın bölgelerde 1+1 veya 2+1 konutlardan oluşan bir yaşam caddesi kurulması son derece mantıklı. Bu caddenin alt katlarında işçilere yönelik sosyal alanlar, marketler, kafeteryalar bulunabilir. Böylece işçiler sadece çalıştıkları değil, yaşadıkları bir düzenin parçası haline gelir. Huzurlu bir yaşam ortamı üretime de yansır.
Üstelik Organize Sanayi ile Üniversite arasında kalan boşluk, bu proje için son derece uygun bir bölge. Hatta ilerleyen yıllarda bir hafif raylı sistem projesi hayata geçirilirse, ulaşım yükü büyük oranda hafifler. Aksaray’ın nüfusu artarken bu tür altyapı planlarının hâlâ konuşulmuyor olması ciddi bir eksikliktir.
Sonuç olarak; Aksaray sanayisi büyüyor, ancak bu büyümenin insan merkezli olması gerekiyor. Küçük esnafı sanayiye entegre eden, işçiyi merkeze alan ve ulaşımı kolaylaştıran bir vizyonla hareket edersek, Aksaray sadece sanayi kenti değil, aynı zamanda yaşanabilir bir üretim merkezi haline gelir.












Yorumlar
Yorum Yap